Opening the veil for a healthier communication
During our discussions the other day, I realized that; while I communicate, some of my attitudes or my words trigger a certain emotion in the other person; this could be anger, sadness, joy or excitement. Sometimes that emotion comes out very intensely and the intensity of the emotion covers other words and attitudes. I suppose this cover is the root of many misunderstandings and communication problems. When we can open that veil, then it is possible to re-communicate in a healthy way. However, if we continue to communicate without opening that veil, misunderstandings accumulate and create a lot of tension.
Senem’s Diary
Sabah Defne’nin çalışması grup olma ve kendi alanını koruma…..
Defne önce bir resim çizmemizi sonra da bu resmin hikayesini yazmamızı istedi. Benim çizdiğim resmin yanına karaladıklarım şu şekilde: Kalbimden bubblelar çıkıyor sanki. Bir de beynimin arkasından çıkıyor bubblelar. Midem bulanıyor sanırım. Kahvaltıda çok yemek yedim. Rahat bir haldeyim midemden ötürü. İçimdeki duygular çok karışık. Karmançorman. Ama bir yandan da rahatlık var. Bu karmaşanın nedense hayra alamet olduğunu sezinliyorum. Bilemiyorum, bakalım ne olacak. Şu an mide bulantısı göğüs bölgesine çıktı. Ayaklarım da karıncalanıyor, daha doğrusu sağ ayağım. Sağımla solumu karıştırırım. Severim ben karıştırmayı.Kargaşayı da seviyorum sanırım ama kargaşaya tahammül etmekte zorlanıyorum bir yandan da.
Meline’nin yaptırdığı çalışmalarda da birçok oyunlar oynadık. Samurai selamıyla başlayan hu-wa-bli oyunu oynadık, eller karşıya hu, karşıdaki eller yukarı wa, yandakiler wa yapana bili diyip onu kesiyorlar. Ritmi bozmadan ilerlenmeye başlanıyor. Ritmi bozan oyundan çıkıyor. Nesneleri göz kontağı ile birbirine atıp yavaş yavaş nesnelerin artması ve azalması, herhangi bir nesne düşünce de herkes duruyor.
Bir kişi hareket ediyor duruyor, sonra aynı anda iki kişi hareket ediyor ve aynı anda duruyor, bu sayı artarak oyun devam ediyor. Birbirini dinlemek ve birbirinin farkına varmak için çok anlamlı bir oyun.
Farklı yürüyüş çeşitleriyle karaktere bürünmeye çalıştık, ayaklar içeri ayaklar dışarı, parmak ucunda topuklardan yürüme…..
Karakter oluşturma oyunu: baş- gövde-kalça baş: alın, burun, çene (içeri-dışarı); gövde: içeri-dışarı, kalça: içeri-dışarı; tüm bu beden parçalarını merkez alarak bedenin nasıl bir karaktere büründüğünü tanımlamaya çalıştık, merkezin bizde yarattığı etkiyi ve bedende yarattığı itkiyi kavramaya çalıştık.
Balık sürüsü oyunu: iki farklı grup sürü şeklinde hareket ediyorlar, bir uyum yakalamaya ve aynı anda sönmeye, aynı anda aynı hareketleri yapmaya çalışıyorlar. Birinden kopan diğerine geçebiliyorlar. Karşılıklı geçiş sürüler hareketlerle birbirleriyle konuşabiliyorlar.
Ortadakinin kendi ağırlığını vermeden düşerek diğerlerinin onun denge yönünü değiştirmesi, ve bu şekilde bir uyum yakalanarak ortadakine masaj yapılması
Dikkat oyunu: isim söyleme, obje atma ve yer değiştirme giderek ekleniyor bu görevler.